[vc_row class="anti-130"][vc_column width="1/1"][vc_column_text]Güzel insan, usta gazeteci ve çelebi şair Ünal Ersözlü, yeni kitabındaki tek ırmak şiirde, yaşamını, kavgasını, aşklarını ve özlemlerini bizimle paylaşıyor. Ege'nin "Mahcup Şiir Prensi"ni kutluyorum.
ŞAİRLİK, bazılarına çok yakışır. Ünal Ersözlü de böyle bir şair. Her daim "delikanlı" olan bu adama; hem acısı ve tatlısı ile hayat, hem mısralar, hem de aşkları pek çok yakışıyor..
Ünal, yeni bir kitabım üzerine yazdığı bir sevimli yazıda, "Yaşar abi, beni her zaman şaşırtmıştır; sessiz, sakin, içe dönükürettikleriyle.." demişti. Beni ise, Ünal hiç şaşırtmadı.. İlk genç gazeteci günlerinden beri tanıdığım eşsiz çelebi mizacı, iyilikseverliği, kibarlığı ve gerçekten eşi bulunmaz şair yüreği ile daima bana "Şiirin Mahcup Prensi" tadını verdi. Ünal'ın can yoldaşı Tuğrul Keskin ve Namık Kuyumcu da, şiirin prensleridir, ama mahcup filan değildirler, her ikisi de, her an için
"hayatı" avuçlarının içinde keskin silahşör edasıyla taşırlar..
Ünal için ise "hayat", kavgalarıyla ve sevdalarıyla ürpertici biçimde uzun bir şiir gibi hatırlanan hayaller demetinin en sonunda, "sevgili" ile birlikte bembeyaz diyarlara gidebilme özlemini, ilan-ı aşk edercesine hayattan kibarca rica edebilmek, yani tüm hikayesini bir çırpıda söyleyecek yerde, koca bir kitaba sığdırabilmektir herhalde.. Yanılmıyorsam, Everest Yayınları'ndan çıkan yeni kitabı "Gençliğin Dün Gecesi"nde, şairimiz bunu ustaca dokuyor..
YAŞAM MERDİVENİ
Sol siyasi suçtan hükümlü olarak hapishanede geçen yıllardan sonra gazetecilik yaşamının dağdağalı ormanına düşen Ünal, daima sessiz, çelebi, yardımsever, arkadaş canlısı, bırakın radikalliği tam tersine karınca ezmez bir kimlikle, tüm basın camiasının gönlünü mahcup bir tavırla fethetmiş ve daima saygın bir kişilik içinde ekmek parası kavgasını yürütmeye çalışmıştır.
Bu arada şiir merdiveninde yükselen Ünal, "Okyanusların Not Defterinden" (Akademi Şiir Başarı Ödülü), "Gidiyorum Adım Unutulmuş Olsun" (Dr.Behçet Aysan Şiir Ödülü), "Zaman-Ayna ve Bıçak" (Anlatı), "Aşk-ı Hakiki" ve son olarak ta "Geçliğin Dün Gecesi" isimli eserleriyle izlenimci, şiirsel yaşanmışlık çizgisine yerleşen, lirik bir kimlik yarattı.
KENTE KATKISI
Çeşitli gazete ve tv kanallarında, sevimli ve üretici meslek ahlakı ile çalışan, şiir merdivenini sabırla tarmanan Ünal Ersözlü, İzmir'in kültür yaşamına da kalıcı katkılar sağladı. Rahmetli Ahmet Piriştina'nın belediye başkanlığı döneminde İzmir Kent Kitaplığı'nı, İzmir Kent Kültürü Dergisi'ni kurdu ve yönetti, İzmir Yayıncılık'ın genel müdürlüğünü üstlendi. Kente yaptığı katkılar, arşivlerin yüz akıdır. Ondan sonra herşeyin stop ettiği apaçık görülür.
Belediye tarafından basılması kararlaştırılan, rahmetli Piriştina tarafından beklenen, tüm hazırlıkları biten "Smyrna-İzmir" kitabımı engellemek için binbir türlü fesat karıştıranlara karşı, Ünal'ın yanıbaşımda nasıl dimdik durduğunu hiç unutmam. Ünal, aynı zamanda arkadaş canlısı, dostunu satmayan bir billur ruh yapısındadır!
BABA ŞİİRİ
Ünal'ın kitabında tek bir ırmak-şiir var. Tam 98 sayfaya sığmış. Hangi kısmını okuyucuma sunmalıyım diye çok düşündüm. Sonra 47. sayfadaki şiirde karar kıldım. 1947 yılında doğduğum için, Füruzan'ın "47'liler" romanında anlatılan gençlerden biri olduğum için, daha önemlisi bu şiirde şairimiz cenazesine katıldığım sevgili babasını anlattığı için, 47.sayfadaki şiiri okuyucuma sunmaya karar verdim:
"Babam ölünce uzandım / Hayatın çimenlerine, / Koynuma aldım babamı / Düşündüm sevgili / Sevmek ne büyük iş böyle / Ne büyük ihtilaldir bu, / Özden öze akan o sevgi / Düşündüm sevgili / Hayat bazen kocaman / Şenlikli bir rüya gibi.."
TÜYAP Kitap Fuarı'na katılıyor, Usta gazeteci-şair Ersözlü'yü ve kitaplarını, 19 Nisan-27 Nisan arasında gerçekleşecek olan "TÜYAP İzmir Kitap Fuarı"nda Everest Yayınları Standı'nda bulabiliriz.
Gazetecilikte İlk yıllar 1987 yılında Yeni Asır İstihbarat Servisi'nde çekilmiş fotoğrafta Ünal Ersözlü, ilk gazetecilik dönemindeki hepsi fırtına gibi muhabir arkadaşları ile birlikte. Üst sıra, Kadir Demirel, Hakan Atis, karanlık odacı Attila ağabey, Ünal Ersözlü, Fatih Çekirge, merhum Barış Selçuk, Yücel Arı, Ahmet Aydın, Batuğ Evcimen. Orta sıra, Muzaffer Oktay, Yusuf Çınar, Uğur İşven, Ergun Ulcay (Paşa). Alt sırada, ne yazık ki ismini hatırlayamadığım en genç arkadaşımız, Yaşar Aksoy ve Volkan Öksüz. (Yaşar Aksoy Arşivi).
KİTABIN MESAJI
Ünal Ersözlü'ye, yeni kitabının mesajını sordum:
"Kendi hayat hikayemin çevresinde dolaşarak şiirsel kurgular yaptım. Şiiri yazarken dili sadeleştirip, masallaştırılmış bir anlatı ile şiir kimliğimi yaratmaya çalıştım. Anlam ve hakikat arayışını sürdürdüm. Sevginin, aşkın, bilgelik arayışının peşine düştüm. Anadolu topraklarında binlerce yıldır ışık saçan, ilerici ruhla bütünleşen mistik simgeleri de harmanlayarak kullandım. Yani dünden bugüne uzanırken, dünkü zamandan gelip metaforlarla, imgelerle bugünü yakalamaya çalıştım, yaşanmışlıkların hayal dünyasını, masalımsı bir anlatımla şiirde yeniden yarattım."
ÜNAL ERSÖZLÜ
er sözlü şairimiz
ölesiye romantik
karınca bile ezmez
mahcup prens gibidir
*
sanki dünya zulmünü sırtlamış
ama, "ahh" derken bile
kırbaç acısını değil
ezeli aşkını hatırlamıştır!
13.4.2008
Hürriyet Ege – Yaşar Aksoy[/vc_column_text][brando_separator brando_height="30px"][brando_button button_style="style1" brando_button_preview_image="style1" button_type="medium" button_text="url:http%3A%2F%2Funalersozlu.com%2Fsoylesiler%2F|title:T%C3%BCm%20S%C3%B6yle%C5%9Filer||"][/vc_column][/vc_row]